Avrupalı Seyyahların Gözünden OSMANLI DÜNYASI VE İNSANLARI [1530-1699]
Gülgün ÜÇEL-AYBET
Arka Kapak
Seyahatnameler, tarih araştırmalarında önemli kaynaklar arasında yer alırlar. Arşiv belgeleri, günlükler, yazışmalar ve mektuplar gibi seyahatnameler de tarihçinin algılama gücünü artıran, ikincil kaynaklardaki bilgileri karşılaştırma imkânı sunan eserlerdir. Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili araştırmalarda geniş bir coğrafya üzerine yayılmış siyasi, kültürel ve iktisadi yapıların ele alınması, bunlarla ilgili bilgilerdeki pusun dağıtılması için kimi önyargılı ya da oryantalist bakış açılarının varlığının da farkında olarak seyahatnamelere müracaat etmek kuşkusuz önemlidir. Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları bugüne kadar çok az müracaat edilmiş seyahatname literatürünü, seyyahların gözlemlerini de karşılaştırarak ele alıyor. Gülgün Üçel-Aybet’in 1980’de tamamladığı doktora tezini esas aldığı; arşiv belgeleri, ikincil kaynaklar ve yeni araştırmalarla desteklediği, adeta yeni bir araştırma titizliği ve uzun süren bir çalışma ile hazırladığı kitap; seyyahların biyografilerinden Osmanlı toplumsal yapısına, azınlıklardan eyalet yönetimine, sosyal alışkanlıklar ve gündelik yaşam kültüründen Osmanlı şehirlerine geniş bir ufku tarayarak Osmanlı dünyası ve insanları hakkında yeni araştırmalara yol gösterecek önemli bir katkı sunuyor.
------------------------*----------------------------
Avrupalı Seyyahların Gözünden OSMANLI DÜNYASI VE İNSANLARI [1530-1699]; 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlıya seyahat eden avrupalı seyyahların biyografileri ile başlar. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu'nun Toplumsal Yapısı, Sosyal Yaşam ve Gelenekleri ve Şehirleri hakkında bilgiler verir. Akıcı bir dile sahip olup, 656 sayfadan oluşur. Seyyahların çizdiği döneme ait resimlerde kitapta yer almaktadır. Kitapta üzerine konuşulmaya ve düşünülmeye değer çok sayıda çarpıcı bilgi vardır.
Örneğin;
- 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı İmparatorluğu'nda Türkler genellikle yönetim, adalet, eğitim ve öğretim alanlarında üst derecede maaşlı ve resmi görevler alıp devleti temsil ederken, şehirler ve eyaletlerde nüfusça azınlıktadır.
- Dürziler'in 12. yüzyılda bu bölgede yerleşen Haçlı askerlerin soyundan geldiği bilinmektedir.Haçlı askerlerinden memleketlerine geri dönemeyenler, dağlık bölgelere çekilerek yerleşmiş ve soyları devam etmiştir.
Rönesans ve Barok devirlerinde ki külterel gelişmeler, Avrupalı seyyahların, gözlemlerini doğruluk, bilimsellik ve evrensellik kavramıyla aktarmalarını sağlamıştır.