TARİH VE KİTAP

Google Arama Sitede Ara
Batılılaşma & Düzenin Yabancılaşması
İdris KÜÇÜKÖMER
Arka Kapak

"Türkiye'de sağ sol, sol da sağdır. Türkiye'nin "solcuları" gericidir. Türkiye'nin ilericileri "sağ" cenahta görülen geniş İslamcı halk kitleleridir."
İlk kez yayınlandığı 1969 yılında bütün siyasi kavramları altüst eden ve şok etkisi yaratan Düzenin Yabancılaşması, ilerici gerici, sağ-sol denkleminin yerlerini değiştirmişti.İdris Küçükömer'e göre Türkiye'nin solcuları gericiydi ve halkı yönetilecek koyun olarak görüyordu. Türkiye'nin ilericileri ise sağ cenahta görünen muhafazakar, geniş İslamcı halk kitleleriydi.
Küçükömer dönemin aydınlarının aksine 1960 Anayasasını ve Milli Güvenlik Kurulu'nu antidemokratik buluyordu. Kurtuluş Savaşı antiemperyalist değildi, sadece bir Türk-Yunan savaşıydı. Kimsenin söylemeye bile cesaret edemediği fikirlerinden dolayı İdris Küçükömer maalesef büyük bir ambargoya maruz kaldı, yok sayıldı.
Aradan geçen 40 yıla rağmen fikirleri hala ilk günkü tazeliğini koruyan ve tartışılan Küçükömer ciddi bir övgüyü hakediyor. Düzenin yabancılaşması Türkiye'nin meselelerine kafa yoran herkesin okuması ve üzerinde düşünmesi gereken bir başyapıt.
-------------------------*-----------------------------

Sayfa 179-180-181'dan alıntıdır:
Ortaçağ feodalite düzeninde toprağa sahip feodaller egemendir. Bu feodallerden biri de kraldır, fakat kral diğer feodallerin üzerine egemen değildir. Ayrıca kilise (papalık) da egemenliğe ortak çalışmaktadır.
Egemenler olarak, kral, feodaller ve kilise arasında sınıf içi çelişkiler vardır. Kral feodalleri tabi kılmak ister, feodaller buna direnir; papalık kralları tabi kılmak ister , krallar zaman zaman buna direnirler.

İşte bu koşullar altında, burjuvalar elinde sermaye birikimin daha artabilmesi, bu servetin feodaller, krallar tarafından gasp edilememesi için bir sürü başka koşulda gereklidir. Bunlar;
a- Daha büyük imalat ve bunun ürünlerinin satılabileceği iç piyasa genişliği sağlayabilmek için iç gümrük duvarları kalkmalı; iç piyasa dışa karşı korunmalıdır. Üretimi kısıtlayan lonca sisteminin kurallarına bağlı kalınmamalıdır. Dışarıya daha çok satabilmek ve altın biçiminde servet ithal edebilmek için dışardan ilkel maddeler sağlanabilmelidir(kolonicilik) Bunlar merkantilist denen sistemin gerekleriydi. Serbest ticaret doktrinine doğru adım, bu gereklilikte atılacaktı.

b- Burjuva imalathanelerinde ucuza çalıştırılan işçiler, genellikle köyleri terk edip giden serflerdir. Bunları toprağa bağlayan feodalitenin siyasi, hukuki kuralları kalkmalı, bu insanlar "hür insan" olarak ülke içinde hür dolaşabilmeli idi. Yani burjuvalar, köylerden gelmiş ve birbirine rakip işsizler yığınından istediği kadarını ucuz oalrak işe alabilmeli ve böylece ücret maliyeti düşürülerek artan kar ile sermaye birikimini hızlandırabilmeliydiler. Buda seyahat hürriyeti ilkesini doğuracak, daha doğrusu zorlayacaktı.

c- Kilise'nin ekonomik hayata müdahalesi azaltılmalı idi (faiz meselesi daha önce Protestanlık haraketi ile büyük ölçüde çözülmüştü.) Daha sonra ekonomik egemenliğe karşı lailklik ilkesi ortaya çıkarılacaktı.

d- İnsanların (aslında politik hiçbir yetkileri olmayan burjuvaların) kralların feodallerin (asilzadelerin) yanında, bazı politik hakları olmalıydı, özellikle vergilerin konma haklarının alındığı kurumlara,meclislere girebilmeliydiler. Bunun için söz ve düşünce özgürlüğü olmalı , rey hakkı , kısaca insan hakları denen bazı hakları bulunmalıydı. Bunlardan özellikle mülkiyet hakkı üzerinde durulacak ve bunun gasp edilmeyen temel bir hak olduğu ileri sürülecekti. Aslında bunun gerisinde bir azınlığın (burjuvanın) mülkiyeti korunmak isteniyordu.

Kralların gittikçe artan giderlerini karşılamak için başvurulan kaynaklardan biri, istenildiğinde burjuvalardan alınan vergilerdi. Öyle ise burjuvalar, egemenlik gücünü tanrıdan aldığını iddia eden kralların egemenliğini sınırlamak zorunda idiler. Bunlar; demokratik denilen söz, rey özgürlüğü elde etmek ve parlementoda karar yani politik güç olmakla sağlanabilirdi.
Web Tasarım

HTML, CSS, Boostrap, PHP

Tarih

Bilgi, Kaynak, Kitap

İletişim

Tespit - Öneri

E-posta : pembeajanda@gmail.com